Description
Günümüz insanı, sosyal hayatı kasıp kavuran bir maddileşmenin huzursuzluğunu yaşıyor. Gittikçe maddileşen ve mekanikleşen hayatlar, sosyal ilişkilerdeki erozyonun da etkisiyle mutsuzluğun pençesinde kıvranıyor. Bu bunalım, insanları fikrî, ruhî bir arayışa sevk ediyor.
Aslında insanlar, İslam’ı arıyorlar. Çünkü sosyal hayattaki yaraları çözecek reçeteyi İslam sunuyor. İslam, hayatı, anlamlı hale getiriyor. İnsanı uyandırıyor; insana niçin yaşadığının farkına vardırıyor. Bediüzzaman, Risale-i Nurlarla “İslamı, asrın idrakine söyleterek” muhtaç gönüllere yeni bir reçete sunuyor. Risaleler, iman ve canlı bir kulluk şuuru ile insanları Allah’a bağlıyor. Bu yüzden insanlar, 20. yüzyılda bir sahabe hayatı yaşayan Bediüzzaman’a ve nurlara koşuyorlar. Bu münasebetle Bediüzzaman’ın Barla ve Isparta hayatını merak ediyorlar. Bu beldeleri ziyaret ediyorlar.
Bu kitapta Bediüzzaman, O’nun hayat mücadelesi, Risale-i Nurları hangi şartlarda, nerelerde, nasıl yazdığı, özlü bir şekilde anlatılmıştır. Risaleleri yazan gönüllülerin samimi gayretleri, fedakârlıkları, örnek halleri, gerçeğe uygun olarak ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Nur beldelerinin manevi ikliminde dolaşmak, insanın içinde nura hizmet şuurunu harekete geçirecektir. Nura koşanların, Nur çeşmesinden içerek manevî yaralarına çare bulmalarını, nurun aydınlığını gözlerine, gönüllerine doldurmalarını diliyorum.
Faruk Mahşer
Yorumlar
Henüz inceleme yok.