YENİ EFENDİ

YENİ EFENDİ

FAİL-İ MEÇHUL (!) HİKAYELER 4

ALİ AKKIZ / TANZANYA

Ailemin iki kızından küçük olanıydım. Babam asker, annemse ev hanımıydı. Babam, ablamdan sonra en azından benim erkek olarak doğmamı istemiş. Zavallı babacığım, ben de kız olunca üzülmüştür herhalde. Memur olduğu için de üçüncü kez şansını denemeye cesaret edememiştir sanırım.

Babam ablamla benim iyi eğitim alabilmemiz için çok çalıştı. Bizi en kaliteli özel okullara gönderdi. Devlet okullarına göre daha kaliteli eğitim veriliyordu bu okullarda. Eğitimin İngilizce olması ve ahlak ve disipline önem verilmesi bu okulları tercih edilir kılıyordu. 

Okulumu ve öğretmenlerimi çok seviyordum. Öğretmenlerim de beni çok seviyor, üzerimde titriyorlardı. Okulda her şeyi sorgulayan bir öğrenciydim. O yaşımda dinimle ilgili bir dünya soru kafama takılıyor, sorularıma mantıklı cevaplar bulamıyordum. Bu yüzden daha o yaşta kendi dinimi kendim seçtim. Bu seçimde rüyama teşrif eden İsa Efendimin tesiri büyük oldu. Adeta karanlık gecemde gündüzüm olmuştu. Beraberliğimiz bir rüyayla sınırlı kalmadı. Her başım sıkıştığında geliyordu. Geliyor ve beni kucağına alıp başımı okşuyor, halimi hatırımı soruyordu. Uyandığımda müthiş bir mutluluk duyuyordum.   

Ablamla ikimiz okulumuzu çok iyi derecelerle bitirdik. İkimiz de eğitim fakültesine gittik. Bir kız için en ideal meslek öğretmenlikti, babamız da bizim öğretmen olmamızı istiyordu. Sonunda önce ablam, bir yıl sonra da ben öğretmen olmuştuk işte.

Öğretmen olmuştum olmasına ama nerede görev alacaktım? Hangi okula gitmeliydim? Benden önce öğretmen olan ablam bir okulda öğretmenliğe başlamıştı. Belki abla-kız kardeş aynı okulda öğretmenlik yaparız diye düşünüyordum ama onun bulunduğu okulda kontenjan dolu olduğu için bu mümkün olmamıştı. 

Öğretmenlik için okul aradığım bir dönemde İsa Efendimiz bir gün yine rüyama teşrif etti. Yine benim başımı okşadı, sevdi ve bana dönüp:

“Bundan sonra ben gelmeyeceğim. Senin yanına yeni bir Efendi gelecek. Seni ona emanet ediyorum.” dedi ve gitti.

Ondan sonra bir daha da rüyama teşrif etmedi. Benim için sıkıntılı bir dönem başlamıştı. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Kendimi yetim gibi hissediyordum. Bu dönem bir süre devam etti. Sıkıntılı günlerimden birinde bir rüya gördüm. Bu rüyamda ‘Yeni Efendi’mle tanıştım. Hz. Muhammed’di gelen. O da İsa Efendim gibi geldi, başımı okşadı, beni sevdi ve nasıl olduğumu sordu. Ben de iyi olduğumu söyledim. Anlam veremiyordum. Bu yeni insan kimdi? İsa Efendim neredeydi? Beni kime emanet etmişti? En son gördüğüm rüya ne ifade ediyordu? Kafamda bir yığın soru vardı.

Sabah gazeteleri karıştırırken bir ilan gördüm. Öğretmen arıyorlardı. Tam bana göre idi. Özgeçmişimi göndermem gerekiyordu. İnceleyip öyle benimle irtibata geçeceklerdi. İçimden pek gelmese de belki olur, diyerek özgeçmişimi posta ile gönderim. Aradan bir hafta ya geçti ya geçmedi ön görüşme için okula çağrıldım. Hayret! İlk turu geçmiştim.

Hazırlanıp mülakata gittim. Okul sahipleri yabancıydı. Beklediğim sorulara cevap verdim. Böyle bir mülakata ilk defa giriyordum ama eski okulumdan bunun eğitimini almıştım. Onun için rahattım. 

Yine pek ümitli olmamama rağmen bir hafta aradan sonra gelen telefon öğretmen olarak kabul edildiğimi bildiriyordu. Çok sevinmiştim. Hem babamın sırtından inmiş olacaktım hem de okul sahiplerini çok iyi bulmuştum.

Okul sahiplerinin Müslüman olduklarını aylar sonra öğrenmiştim. Bu beni epey şaşırtmıştı. Müslüman’dılar, ama ne sakalları vardı ne takkeleri. Üstelik bize, yani öğretmen kadrosuna dinimizden dolayı kesinlikle farklı muamele etmiyorlardı. Şimdi düşünüyorum da başta bilsem Müslüman olduklarını, okulu kesinlikle tercih etmezdim herhalde.  Muhtemelen ailem de karşı çıkardı. 

Okul idaresindekilerin güzel hayatı çok dikkatimi çekiyordu. Çok naziktiler ve bir kız gibi, Hint kızları gibi utangaçtılar. Konuşurken yüzüme bakmıyorlardı. 

Bu benim çok hoşuma gidiyordu. Sanki rolleri değişmişiz gibi. Sanki onlar kız, ben erkektim. Görüşmelerimiz kısa geçiyor, benimle konuşurken buram buram terliyorlardı.

Bu arada yine bir rüya gördüm. İsa Efendimiz teşrif etmişti. Uzaktan çıkıp geliyordu. Derken bana birisini işaret etti. Bu senin “Yeni Efendin” dedi. Son defa rüyamda gördüğüm insandı. Heyecanla uyandım. ‘Yeni Efendim’e emanet edilmiştim. Bu emanetin anlamı neydi? Bunun üzerinde uzun uzun düşündüm. Hadiseleri bir bir üst üste koyarak tekrar tekrar düşündüm. En sonunda karar verdim: Müslüman olacaktım. 

Kim beni Müslüman yapacaktı? Nasıl Müslüman olunurdu? Müslüman olmanın şartları neydi? Bütün bunları bana kim öğretecekti? Aslında çözüm yanı başımdaydı. Ben Müslümanların okulunda görev yapıyordum. Güzel Müslümanların. En iyi onlardan öğrenirdim.

Bu vesileyle bir gün okul idarecisine durumu açtım. Çok şaşırdı. “Emin misin?” dedi. Hz. İsa’dan ne kötülük gördün ki değiştiriyorsun dinini, diye sordu. Ben de ona başımdan geçenleri, rüyalarımı anlattım. Biraz daha düşünmem için zaman verdi. Ben kararlıydım. Sonunda bana müsbet cevap verdi. Bir arkadaşının hanımı bana Müslümanlık hakkında bilgi verecekti. 

Arkadaşının eşiyle tanıştım. Derslerden sonra onunla 1 saatliğine beraber olmaya başladım. Hafta sonları bu 2-3 saate çıkıyordu. Hızla Müslümanlıkla ilgili aklıma gelen gelmeyen her şeyi sordum öğrendim. O bana önce iman hakikatlerini anlattı. Sonra Allah’ın bizden isteklerini anlattı. O’nun bizden istedikleri vardı demek! Güzel ahlaklı olmanın yanında yapmamızı istediği ibadetler de vardı. O ister de yapılmaz mıydı?.. Bir çırpıda onları da öğrendim. Öğrendiklerimle amel edersem, O bana bilmediklerimi de öğretecekti. “Yeni Efendim”i de daha çok tanıdım. Tanıdıkça da sevdim. O da beni rüyalarımda yalnız bırakmadı.

Bir gün okul müdürü, arkadaşının hanımıyla ağzımı yokladı. Bana evlenme teklif ediyordu. Önce çok şaşırdım. İlk tepkim, “Ben onunla evlenmek için Müslüman olmadım” idi. Her kız ilk teklifte böyle şaşırır, saçma sapan konuşur herhalde. Ama ben gayet samimiydim. Şimdi kalbimi yokluyorum, öyleydi. Ama eminim o da nefsi bir evlenme teklif etmiyordu. 

Onunla evlendik. Ailem beni hala eski dinimde biliyor. Bir kızımız oldu. Evliliğimizin ilk meyvesi… O’nun çok iyi yetişmesini istiyorum. Türkçe öğrendim. Evde ikimiz de Türkçe konuşuyoruz. Kızımız bu güzel dili güzel konuşsun diye… 

‘Yeni Efendim’ geçen rüyamda kızımızı da dizine alıp sevdi, başını okşadı.

DOSYAM KABARIK

12 Ocak 2023

PASLI RANZA

12 Ocak 2023

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir