Description
Uzun ve yorucu bir çalışmanın neticesinde Songül Öğretmene ulaşılmıştı. Omuzlarından aşağısı tamamen beton sütunun altında kalmıştı. Gök mavisi gözleri, o tozun toprağın içinde hâlâ ışıltısını korumaktaydı. Bakışları, acılarla kararan yüreklere demet demet yıldız serpmekteydi âdeta. Beton yığınlarının altında kalan kendisi değil de etrafındaki insanlarmış gibi, onları teselli edercesine bakıyordu…
Songül Öğretmenin yüzündeki tebessümü ve bakışlarındaki aydınlığı görenlerin çehrelerine de ümidin ışıltısı gelmişti.
Ağlanmalıydı Songül Öğretmene. Hayatı boyunca hep en son gülen olmayı gaye edinen vefa insanına ağlamamak olmazdı en zor anında. En büyük ideali millet için güzel insanlar yetiştirmek olan fedakâr insan, şimdi mumlar gibi erimekteydi.
Öğretmen arkadaşları arasında bazen anlaşmazlıklar olunca üzülür; ama kimseye de bir şey diyemezdi Songül Öğretmen. Bir şey diyecek olsa, uyarıları da muhataplarını kırmadan olurdu.
Haydar Doğan –
Öğretmenliği elinden alınmış biri olarak kitaptaki hikayeleri okudukça eski günlerime döndüm. Güzel bir çalışma olmuş, emeği geçenlere teşekkürler.