Description
AŞK… İnsanlık tarihi kadar eski ve kadim kavram. İnsan nesli varlığını devam ettirdiği sürece de hayatımızı anlamlandırmaya ve değer katmaya devam edecek.
ŞİİR… Sevgiliye karşı hissedilen aşkı ifade etmede en sık başvurulan yöntem. Şiirler, gönül tercümanı olarak akıtırlar içimize her şeyi… Bu içe dönük akışta ve özümseme sonunda ortaya çıkan erimede düşüncelere karşı tek savunma argümanıdır şiirler.
ŞAİR… Herkesin harcı değil şair olmak. Aşka dair gönlünün derinliklerinden kopup gelenleri dile getirirken düşüncenin hiçbir zaman duygularının önüne geçmemesi gerekir şairin. Kitabın sayfalarında gezinirken bu konuda gösterilen özen satır aralarında hep kendini hissettiriyor. Ama duygunun da bizi bizden koparacak hâle dönüşmemesini temenni etme arzusu da her daim hissedilmekte. Kitapta yer alan şiirler okunduğunda Yunus’un, Mevlana’nın yolunda “benim dinim aşktır”, “ben sevi/sevgi için geldim, benim işim davi/dava değildir” diyen bir kültürün insanının kaleminden damladığı hep belirgin.
Aslında şair; duyup hisseden ancak kelimelere dökemeyenlere adeta tercüman olma sorumluluğunu da iç dünyasında hep barındıran bir gönül insanı değil midir? İşte şiirlerin kaleme alınışında sadece kendisi için değil okuyucuların ruhuna merhem olmasını, onların düşünce iklimlerini derunî söyleşmelerle “aşk” duygusu bağlamında zenginleştirmesine de gayret gösteriyor her mısraında. Bazı mısralarda zaman zaman anlaşılması güç olgular da yok değil ama Ahmet Haşim, ‘Piyale’ kitabında poetikasında tam da buna işaret ederek: “Şiir anlaşılmak için değil, duyulmak içindir” demiyor muydu, bazı gizemleri barındırdığına işaret ederek.
Bu kitabı, hayatının her yönünü anlamlandıran, sükûnet ve dinginliği içine monte eden hayat arkadaşına ithaf edilmesi ne kadar anlamlı. İlk şiirden sonuncusuna kadar her mısrasında ona olan aşkını ve yer yer hasretini ifade ediyor. Onun, yüreğinin derinliklerinde oluşturduğu vaha ile içindeki bozkırları yeşertmesiyle bu şiirlerini kaleme almasında ilham kaynağı olduğu apaçık.
Bu coşkunluğa katkıda bulunan bir güzel çehre daha var ki o da hayat arkadaşıyla birlikte koyuldukları bu uzun yolculukta yaşamlarına renk katan biricik kızları Zehra. Tertemiz kalbinde biriktirdiği sevgi damlaları ile bu şiirlerin ‘aşkın gözyaşı damlacıkları’ haline gelmesine yardım etmişti çünkü o da. Bazen hüzün bazen hasret ve bazen sevinç duygularıyla yüklü…
His ve hayal dünyasında yaşadığı duyguların sadece bir bölümünü sığdırabildi bu kitabın sınırlı sayfaları arasına. İnanıyorum ki arkası gelecek ve bizleri yeni şiir kitaplarıyla buluşturacak en yakın zamanda.
Değerli dost , gönlüne sağlık…
Mehmet Hayaloğlu
Yorumlar
Henüz inceleme yok.