TAHTA DÖŞELİ RANZAM -1-

TAHTA DÖŞELİ RANZAM -1-

Süleyman ÇETİNOĞLU

Mânâdâr derdi münâdi: “Hey gidi benim tahta kulübem!”
Muazzez ayakların adımlarına ram olmuş dedem, ebem.
Yeni doğan milletin cenini, şu güruhlar, bunca talebem
Kaderî ağlarımızı örmüşler sanki tahta döşeli ranzam.

Sen ki; Beni bugün neysem o yapan ey muhterem zât!
Kavislerin en tatlısıyla şu kupkuru hayattan bir el uzat.
Soluk alıp veren çift kudsi dudaktan beklediğim, bizzat
Bir avuç dua, bir secdedir ahirimde tahta döşeli ranzam.

Zaman denilen derin nehrin sert cereyanından dizlerim,
Hislerim, hisselerim, ıssız çöllerde yaşar benim izlerim.
Ömrümün hakir ve de unutulmuş sefil yıllarını gizlerim.
İçimde kırık bir kalp gizlidir benim, tahta döşeli ranzam.

Bu mukaddes iklim, kadim zamanlarda ekmeğim, aşım.
Güzergâh-ı ilahidir burası, pâyidar kalır burada başım.
Ruhumun ahvalinin hamisi, yardımcısı olur gözyaşım.
Yerçekimine meydan okurcasına tahta döşeli ranzam.

Donuk bir çift gözle murad ettiğim onca demden Allah’ım!
Riya ile perdelenir heyecandan, helecandan asude âhım.
Benimle beraber terleyen, kefareti ödenmemiş günahım
Ekliyorum geçip gitmeyen geçmişe tahta döşeli ranzam.

Çaresizlikteki, çaresizliğin içindeki ben, hiç düşünmeden,
Sır perdesini çekip aradan, sisli gurbet içinde üşenmeden
İlmikleyip, düğümleyip dürdüğüm yatağım döşenmeden
İki yalnız saz kaldık, hırçın nehirde tahta döşeli ranzam.

23.02.2019

SAYI SEMBOLİZMİ BAKIMINDAN TÜRK-İSLÂM KÜLTÜRÜNDE “ALTI” VE MİMARİDE KULLANIMI

19 Mayıs 2022

İKİ ZİNDAN ARASI

19 Mayıs 2022

Yorumlarınız

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir