FAİLİ MEÇHUL(!) HİKAYELER 1 / KIZ ÇOCUĞU

FAİLİ MEÇHUL(!) HİKAYELER 1 / KIZ ÇOCUĞU

ALİ AKKIZ / TANZANYA

O akşam yine her zamanki gibi yorgun argın eve dönmüştü. Günün yorgunluğu yetmiyormuş gibi o koca göbeğiyle daracık, kıvrım kıvrım merdivenleri çıkmak öldürüyordu onu.

“Bu evi mutlaka değiştirmem lazım.” dedi kendi kendine. Bunu belki de yüzüncü defa diyordu içinden.

“Evet evet, mutlaka değiştirmem lazım. Hem dereye bakıyor hem acayip tozlu bir mahallede…” dedi.

Sonra da “Nereden buraya geldim, bu evi tuttum ki?” dedi kendi kendine.

Veli beydi onu buraya getirip ‘tıkan’. O da bu mahalledeydi bir zamanlar. Ama şimdi yok, gitti başka bir mahalleden kendine bir ev buldu, diye düşündü. Ah Veli Bey ah! Madem biliyordun bu mahallenin böyle olduğunu…

***

Az sonra akşam yemeğine oturdular. Bünyamin yine yemek saatinde mızmızlanıyor, annesini uğraştırıyordu. Annesi bir kendi lokma alıyor, bir de Bünyamin’e veriyordu. Bünyamin evin tek çocuğuydu. 4 ay sonra kardeşi olacaktı. Daha şimdiden kardeş fikrine alıştırıyorlardı.

“Bugün doktorla görüştüm.” dedi eşi.

Aylık mutad kontrole gidiyordu. Bugünkü kontrolün bir farkı vardı öncekilerden:

“Doktor, kız olacak dedi.”

Ağzına götürdüğü lokmayı çiğnedi, çiğnedi, evirip çevirdi… Çok mühimsememiş gibi:

“İyi” dedi, “Bu sefer de kız olsun bari.”

***

İnce belli bardakta yapılan çay servisi bütün dertlerini almış gibiydi. Gözleri kuru yemişi aradı. Halden anlayan eşi aslında onu da hazırlamıştı. Mutfaktan alıp da getirdi. Bünyamin yine annesine sırnaşıyordu. Ona da çay vardı. Yanında da biSküvisi tabi. Babasının oğluydu, n’olacak? Derken çay muhabbeti açtı, oradan buradan konuşurken söz yine döndü dolaştı evin yeni gelecek misafirine geldi:

“Doktor öyle dedi işte…” dedi eşi.

“Bu defa da kız olsun, n’olacak canım. Peygamberimizin de soyu kızından devam etmiş. Hz. Fatıma’dan. Kız çocuğu bereket demek. Hem sana yardımcı da olur.”

Yine umursamaz görünüyordu. Eşi de yüzünden, içinden geçenleri okumaya çalışıyordu. Çok dikkat etti ama bir şey yakalayamadı.

***

Bünyamin çoktan uyumuş, onlar da yatmaya hazırlanıyorlardı. Günün yorgunluğunu, akşam yemeğinin ağırlığını çay bile alamamıştı. Yarın erken kalkılmalıydı. Eşi bir kere daha aynı meseleye temas etti:

“Doktor, ‘kız’ diyor; ne düşünüyorsun?”

Bu kadın sınamak mı istiyordu ne? İki defa düşüncesini dile getirmişti. Hala niye temcit pilavı gibi tekrar ediyordu ki?

“Erkek çocuğu Firavun gibi. Kendini sevdirmez. Kız çocuğu kendini sevdirir. Bir kızımız olsun da sevebilelim. Boş ver bu defa da kız olsun.” deyince eşi, baklayı ağzından çıkardı:

“Şaka yaptım bey, erkek olacak. Doktor öyle söyledi!”

Bu defa o eşinin şaka yaptığını düşünür gibi gözlerinin içini aradı. Gayet ciddi olduğunu görünce, pantOlonunun cebinden cüzdanı eline aldı, iki yüzlük dolar çıkardı ve eşinin eline sıkıştırdı:

“Heeeyyyt be!”

ALİ KERVANCI AĞABEYİ UĞURLUYORUZ

19 Eylül 2022

TANIMADIN MI BENİ?

19 Eylül 2022

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir