HATIRAT-I HİNDİSTAN 2


Son otuz küsür yılda yurtdışında Türkiye ve umum insanlık için eğitim adına müthiş şeyler yaşandı. Bu kitapta sadece Hindistan’ı derledik. Okurken zevk almanızı, hatıralarda ismi geçenlerden hayatta olanları hayırla, ötelere yelken açmışları dualarınızda yad etmenizi diliyorum.

Description

AŞK VE NEFRET

Bir temmuz sıcağında indim gençliğimin baharından Delhi sokaklarına. Yavaştan sevdirmedi Hindistan kendini, ilk görüşte vuruldum kalabalıklar içinde saklı güzelliklerine, akıp giden insan seline, sokaklarına, danslarına, şarkılarına köklü kültürüne ve felsefesine. Benim gibi, bizim gibi ne gençler ne sevdalar indi Delhi, Kalküta, Hyderabad ve daha nice ismini bile hiç duymadığınız kadim şehirlerine Hindistan’ın. Hepsi aşkı ve nefreti yaşadı bu diyarlarda, hepsi kimi zaman deli gibi sevdi, kimi zaman nefret etti ama hep aşk ağır bastı ve gönüllerde bir zafer kazandı.

Bırakmaz bu aşk sizi, Şah Cihan gibi devasa bir mezar kurar içinizde, Kalküta’nın banyan ağacı gibi kökleri olmasa da dal budak salar en derinlerde, bir Tagor’un şiirlerine götürür:

Alışma bana, ne yapacağım belli olmaz..!

Bugün varım yarın birden yok olurum.

Dokunma bana, kapanmamış yaralarla doluyum.

Canımı acıtma, bir yarada sen açma..!

Sevme beni yoğun duygularımda kaybolursun tutuşursun.

İsteme beni, yasaklarla boğuşursun, engellerle doluyum.

Çözmeye çalışma sakın, seninle karışır iyice kördüğüm olurum..

Anlama beni, ben kendimi bilirim, ben böyle mutluyum.

Aşkı yaşatmamı isteme asla, ben aşka yıllardır inanmıyorum.

Güveniyorsan kendine, inandır aşkın varlığına.

Sonucunda öyle bir aşk yaşatırım ki..!

Vazgeçemezsin tutkun olurum.

Yıkabilirsen duvarlarımı, sakın bırakma beni.

Tüm tutkularım ve gücümün arkasında;

Hala minik bir çocuğum.

Büyütemezsen; kaybolurum…!

‘Alışma bana ne yapacağım belli olmaz’ der, bir bakarsın Shah Rukh Khan’ın yanında dansa kaldırır, yetmez alır götürür sizi Darjeeling’in çay bahçelerinde gezdirir, ‘Aşk benim’ der sadece ben, sonra alır seni Bombay’ın gettolarına, tenekeden evlerine sokar, Delhi’nin sonu gelmez trafiğinde, insanların bitmek bilmez vurdum duymazlığında, fakirlik, sefalet ve sokakların acımasızlığında çileden çıkartır ve ‘Unutma, nefret de benim, sadece benim’ der. Hiçbir zaman anlamaz, bilemezsin neden böyle yapar Hindistan. Kim bilir belki sebebini bulursunuz bu anıları okurken, görürsünüz aşkın ve nefretin parıltılı tozlarını satır aralarında.

Ne fakirliği, sefaleti, insan kalabalığı biter ne de festivali, bayramı, müziği ve dansı biter Raj Kapoor’un Nargis’inde. Kendisi de filmleri gibidir: Tam bütün hüznüyle çökerken üstünüze kasvet, birden başlar müzikler ve danslar, başlarsınız ritim tutmaya ve başlarsınız Hindistan olmaya. İşte böyledir oradaki duygu ama ya sev ya da nefret et, değil hem sev hem de nefret et duygusudur. İnce, görünmez bir hat vardır ikisi arasında. İşte orada yaşatır seni ve bir o yana bir bu yana götürüp getirir ruhunu.

İşte gençliğinin baharında bu gizemli ülkeye gidenlerin anılarını, aşklarını, heyecanlarını ve bazen de acılarını okuyacağınız bu ikinci kitap, amatör ama samimi; bir o kadar da naif ama duygulu gelecek size. Ama hepsinde gizlenen aşkı ve nefreti, cennet ve cehennemi bulacak ve okuyacaksınız.

 

Mertkan MURT

Book Details

Dil

Türkçe

e-book ISBN

9798215394274

Kelime sayısı

16.139

Yayın tarihi

20 Kasım 2023

Author

Ali Akkız

Yorumlar

Yorumlar

Henüz inceleme yok.

İlk yorum yapan siz olun

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir