GAYRETULLAH EŞİĞİ

GAYRETULLAH EŞİĞİ

SÜLEYMAN ÇETİNOĞLU

Sahibi, kılavuzu değilmişiz gibi biz ruhumu donadığım zamanın;
Bugün yine şiir oldu dayanağı berbat denklemi sonlandırmanın.
Rabbime amadeyim yedi tepeli şehrimde gaybubette, gurbette;
Necip falan olmadığını iyice anlayınca artık Türkiye’de insanın.

Annesi ölene öksüz diyorlar buralarda, babası ölene de yetim!
Evladı kaybolana bir isim bulunmuş mudur? Nerede zürriyetim?
Düş gücümün zenginliği kaldı muktedirlerin denetleyemeyeceği
Köşe taşı diyebileceğim, bir an-ı seyyale kadar yok hürriyetim.

Evrensel ahlakla tüm bağlarını koparmış bir mühür, bir müdür;
Tahrik edici iğne uçlarıyla yokluğu korkutur, tokluğu da ürkütür.
Kayboluyorken tek başıma gidemeyeceğim bir mazinin içinde
Dünyevi uçlar kodlanmış din dili ki, diktatörlüğün amentüsüdür.

Eskiden bizde de vardı dediklerimiz, şimdi olmuş gediklerimiz.
Kamuoyuyla gelişen kudret arasında hafakanlar; gelgitlerimiz.
Düşünülmeden atılan adımlar, hesap edilmeden girişilen işler,
Sistematize etmiş diplomatik bir incelikle bizi o bilmediklerimiz.

Serencamın aynısı; neymiş efendim? Sosyal çevre bilgisiymiş.
Dar çıkar şebekelerin, meğer bürokrat kanadındaki silgisiymiş.
Mikro âlemden makro âleme seyirlik buketlerdi ellerimizdekiler
Şu sabit parlaklıklar ise dört kelimelik rejimin sahteci ilgisiymiş.

Veresiye hayatlar zamanı çocuğu oldu, karın tokluğu çorbamız.
Korku iklimi yayıcılarına başörtüsü kiniyle doldu içimiz, torbamız.
Bütün yaşamları, yaşam alanlarını sardı bir sutyen bir de bikini,
Bir şort, bir tişört oldu yeni yerli-milli kadın kıyafetimiz, urbamız.

Utanırdı burnunu göstermekten sütninem, der Sultanü’ş Şuara.
Artık sütninem de utanmıyor yeni yerli ve milli kıyafetten şu ara.
İnsan dayanıklılığında sınırı zorlarken biz adliye koridorlarında;
Bir sürü kalp yetimi, şuur yetmezi, his yetmezi; çekip gitti fuara.

Yutkunamadığımız koca yumrular dimağlarımızın deliği, deşiği.
Bir kuru inat için zindan betonunda büyüyen bebeklerin beşiği.
Bir kırılma noktası, bir faza geçiş yansıması olsun secdegâhım;
İstiap haddi, bardağı taşıran damla ya da bir Gayretullah eşiği!

“BU DA GEÇER YA HU” DE

12 Haziran 2024

KURBAN MEVSİMİ

12 Haziran 2024

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir