MERİÇ’İN BOYNU BÜKÜK AYÇİÇEKLERİ

MERİÇ’İN BOYNU BÜKÜK AYÇİÇEKLERİ

TALHA ERÇEVİKBAŞ / AVUSTRALYA


Ayçiçekleri ağustos sonunda, eylül aylarında hasat edilirdi.
Ayçiçekleri güne bakarak açardı köyünde, her yerde olduğu gibi.
Gündoğdu derlerdi adına. Hiçbir çiçek, ayçiçeği kadar kolay gülümsemezdi yüzüne.
Oğlu çok severdi kavrulmamış taze ayçiçeğini, özellikle yaz akşamları -közde demlenmiş çay eşliğinde-

Yine bir ayçiçeği hasat mevsimi: Gecelere İnen Bir Kâbus!
Hayatımda yaşadığım ve bir daha yaşamak istemediğim o kâbus!

Hep duyardım, göç etmek zorunda kalanları.
Ürkerek geldim ben de bir gece hududa, biricik oğlumla.

Meriç’in azgın sularında parlayan ayçiçeği tarlaları…
Oysaki Meriç’in rengi gri, azgındır, serindir suları.
Karanlıkta gizlenen ürpertici gölgelere sıcaklık kattı ayçiçeği tarlaları.
Zar zor çıktığımız Meriç’in bataklığından.

O kâbus günler gözümün önüne geldikçe, tüylerim diken diken oluyor, beynim yırtılıyor.
Anlarsın ki hayat boşmuş sahiden: Kollarımın arasında oğlumun küçücük sopsoğuk gövdesi…
O minicik masum tebessümü, bacakları, elleri…
Ya o gözleri… Nasıl da parlıyor Meriç’in serin sularında.
Donarken buz gibi suda, “Ayçiçeklerinin boynu bükük baba” dedi.

Boynu bükük oğluna bakarken “Geceleri ayçiçekleri boyunlarını büker oğlum” diyemedi baba.
Hududun telleri yüreğimi yırtarken, dizlerim titrerken, acıyla kıvranırken,
Ve üstelik yapayalnız kalmışken…
Gitme öyle Meriç’in derinliklerine oğlum, karanlıktır!

Her gece aynı kâbus,
Ter içinde çığlıklarla uyanıyorum.
Sanki deprem oluyor.
Dün gece de yine, korkuyla kalktım yatağımdan.
Kalp atışlarımı sayamıyorum.

Macera ve heyecan dolu bir gerilim filmi sanki sınırdan geçmek.
Bir dizi kayboluşlar ve arkasındaki çılgın kalp atışlarındaki kayboluş Meriç.
Bana rüyalarımda diyorsun ki,
“Yanar tutuşur ayçiçekleri, şahit oldukça Meriçlilere… Beni dünyada bulmak istersen, ayçiçeği tarlalarına bak!”
Meriç’in bataklıklarında ayçiçekleri ile kalan Meriçliler…
Anlarsın ki hayat boşmuş sahiden: Meriçlerde nice canlar yatıyor.

Sırtıma yüklenmiş acılarla kuruyan bir ayçiçeğinin yapraklarıyım şimdi.
Yandı gitti yüreğim, yanıp kül oldu kalbim.

Onun yerine keşke ben ölseydim!
Haşa, hikmetinden yoktur sualim!
Ne de erken hak vaki oldu ayçiçeği kokulum benim.
Geçemiyorum artık gündoğdu bahçelerinden, acısı yüreğimi deliyor.
Her ayçiçeği tarlası gördüğümde, geçmeyin artık buralardan, sökmeyin kalbimi diyemiyorum kimseye!

Üzülme ey can, her şerde bir hayır vardır, illaki.
Fatihalarımdasın ayçiçeği kokulum, kalp atışlarımdasın.

DÖNGÜSÜZ TOPAÇ

20 Haziran 2023

NANKİN’DEN NAGASAKİ’YE

20 Haziran 2023

Yorumlarınız

  1. Çok duygulu bir eser olmuş. Emeği geçenlere teşekkürler.

    Cevapla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir