HAYALLERİMİZ VE KEZA HER BİREY ‘KIDEMLİDİR’

HAYALLERİMİZ VE KEZA HER BİREY ‘KIDEMLİDİR’

BURAK BATUHAN / İNGİLTERE

Kişiliğimiz ne kadar güçlü olursa olsun, bizler sadece içe dönükler, dışa dönükler ve diğerlerinden ibaret olmak üzere sadece ‘birileriyiz’.

Pek tabi bireysel özelliklerimiz içinde yaşadığımız sosyal, kültürel çevreye ve deneyimlere endeksli olarak bir dünya görüşü ve sinirsel birikim inşâ eder. Hikayemizdeki ana kahramanlar olarak bakış açılarımız ve karşılaştığımız olaylar yazılarımızda kendini bulur.

‘Yetenek doğuştan mı gelir yoksa sonradan mı elde edilir?’ sorusuna verebilecek bir cevabımız yoktur fakat ‘ustalaşmak için dahi olmamıza gerek yoktur’ tespitini kabul etmek zirvelere giden yolların kolayca aşılabileceği anlamına da gelmez. Zihnimizin kendisine sormak ve her daim ona danışmak fikri sosyal hayatımızla beraber yazılarımızı yapılandıracak ilham ve kararlılığı bize sunabilir.

Bizi biz yapan zaten yazdıklarımızdır. Ne herkesle iş birliği yapmaktır gayemiz ne de bir kabileyi kontrol altına almaktır. Yazmak insanın hayatta kalması için önemlidir. Kimi zaman bu hikayelerden karmaşık insan türleri ve keza düşünceleri de çıkabilir.

Yazılarımız bizim kodlanmış ayırt edici değerlerimizdir. Bazen kasvetli olan gerçeği basit ve umutlu bir masal haline getiririz. Nasıl ki nefesimiz kendi soluğumuzdan çıkar, hikayelerimizde de patron muhakkak bizizdir.

Beklenmedik şekilde gelen başarılar bazen ne başkalarının geri bildirimleriyle ne de kitapları dolduracak kadar derin, etkin bir birikimle gelir.

Beynimiz mükemmel donatılmış şüphe yok ve bazen asil ilgilenmemiz gereken durumun, odak noktamızın bizi neşelendirip, üzen oyuncu kadrosu, figüranlar ile alakalı olmadığını bilmek hedef ve akışlarımızı daha iyi kontrol edebildiğimiz anlamına gelebilir.

Orkestradaki enstrümanları çalmasını bilmek bir dizi sinirsel süreçle meydana gelir ve taktir edilir ki merak duygusu bizi neden-sonuç yolculuğumuzda birkaç adim öne taşır.

Yazarlık nerede başlar? Bir hikâye nerede başlar? Bir doğum nasıl hayatın başlangıcıysa kanaatimizce hikayemizin başladığı asıl yer de orasıdır ve her hikâye bir şeylerin değişmesi anlamına gelir. Değişim beyinler için sonsuz derecede büyüleyicidir. Değişim bir vaattir ve umuttur aynı zamanda. Kararlı olduğumuz ortamlarda ise beyin daha güçlü ve sakindir.

100 kelimeden 100.000’lerce kelimeye nice destanlar yazıldı bu dünyada. Sokakta yürürken sadece bir yere yetişmeye çalışan, hiçbir şey düşünmeyen yığınlar hiç şüphesiz bu kelimelerden ve mana yükünden bi haberdir.

Öyleyse, yazarlık beklenen ama cevabı bilinmeyenlere çözüm aramak değil midir? Nihayetinde ne şahsım ne de başkası bu yolculuğunuzda size cevapları bilme dürtüsünün tarifsiz büyüklüğünü layık-ı veçhilesiyle sunabilir. Siz yine hiç durmayın, iç monoloğunuz hiçbir zaman sona ermesin.

Her birey ‘nadirdir’. Bakış açımız bize çevremizde olup bitenler hakkında hikayeler anlatır. Hayatimizin hikayesini aktarabilmek için gerçekleri doğrudan ve engelsiz biçimde görmek yeterlidir.

Atomlar renksiz olabilir ama dile anlam ve duyguyu katacak, renklendirecek olan bizim kalemimizdir. Elbette ki bunun zaman zaman omuzlarımızda bir ağırlığı ve gerginliği olacaktır.

Karakter ve tema ile birleşen olay örgülerini ‘anlatı’ haline getirebilmek pek de zor olmamalı. Bugun güçlü metaforların tarifini ne tek başına George Orwell ne de Nazım Hikmet tekeline aldı yahut keşfetti. Açık yüreklilikle söylemek gerekirse hikayelerimiz özgür olmalı ve oradaki bazı anlam boşlukları okuyucularımızın kendilerini yerleştirdikleri yerler haline gelmelidir. Bizim hedeflerimiz tüm önyargılardan, bilim kurgu filmlerinden, evcilleştirilmiş beyinlerden arınmıştır ve keza tanınabilir bir ölçüde ’kıdemlidir’.

Kusurlarımızı düzeltmek her şeyden önce onları fiilen görme görevini yönetmektir. Elbette hatalarımız, kusurlarımız, eksiklerimiz olmuştur. Eğer daha önce farkında olmadan yanlış bir kelime veyahut üslup kullandıysak bizleri de affediniz

Sevgiler, saygılar…

ÜZÜM YEMEYİ ÖZLEDİM

11 Eylül 2022

MUHACİR AİLE VE YORGOS'LAR

11 Eylül 2022

Yorumlarınız

  1. Merhaba.
    Yazınızı okudum. Yazdıkları olan bir insan olarak okudukça yazma üzerine deneyim ve tecrübelerimle: “Çok haklısınız!” demeden edemedim. Hayalden ziyade gerçek yazma basamaklarını gözlerimize seren bir nevi yazarlara yazma yol ve yöntemlerini gösteren öğretici bir yazı bu. Kıdemli olma düşüncesi de her yazan birey için umut verici ayrıca.
    Kaleminize sağlık…

    Cevapla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir