İKİNCİ ŞANS OLARAK MÜLTECİLİK

İKİNCİ ŞANS OLARAK MÜLTECİLİK

Yahya AY / Türkiye

Bu yazıyı kaleme almaya başladığımda, ilk iş olarak Google’a girip ünlü mültecilerin kimler olduğunu araştırdım. Bilin bakalım listede  kimler var? En başta Google’ın dâhisi, Sergey Brin var. İyi eğitimli insanlar olan Brin’in anne ve babası, baskıcı Sovyet rejiminden kurtulmak için ABD vizesine başvurunca üniversitedeki kadrolarından atılırlar. Bu, işleri daha da kolaylaştırır ve 8 ay sonra Amerika’ya göç ederler. Burada iyi bir eğitim alan Brin, şimdi dünyanın sayılı zenginlerinden biri.

Eskilere gittiğimizde Charlie Chaplin’i görürüz başarılı mülteciler arasında. Babasız büyüyen Chaplin, annesi de akıl hastanesine kaldırılınca, hayatta kardeşleriyle bir başına kalır. Ama yılmaz. Ayakkabıcı dedesi, büyüklerin tamirde terk ettiği ayakkabıları onların ayağına uydurur. Ayakkabıların hepsi uymaz tabi bu yetim çocukların ayaklarına, büyük gelir. Charlie Chaplin, ilk kez New York’a gidip bir yönetmenden rol istediğinde yönetmen, “Bir kostüm uydur ve beni güldür hadi!” der. Chaplin birkaç dakika içinde kafasına küçücük bir şapka, ayaklarına da çocukken giydiği gibi kocaman ayakkabılar giyer ve sahneye çıkar. Aslında acı günlerin hatırası olan küçük ve hızlı adımlar, bu sefer ona sanat dünyasının kapılarını aralar.

Albert Einstein’ı unutmamak lazım. Belki de size bir şeyler çağrıştırır.  Einstein 1921’de Nobel Fizik ödülünü kazanır ama 1933’te çıkan yasa nedeniyle üniversitede çalışması yasaklanır. Çünkü o bir Yahudi’dir. Gelişmiş tüm dünya ülkeleri ona kapılarını sonuna kadar açar. O da New Jersey’deki araştırma merkezini seçer.

Nazi Almanyasından kaçan bir diğer isim de Henry Kissinger’dir. Yahudiler tehdit edilmeye başlanınca ailesiyle birlikte genç Henry önce Londra’ya, ardından da iltica ederek ABD’ye gelir. Ne garip bir tevafuktur  ki 1943’te, 2. Dünya Savaşı sırasında Almanya’ya geri döner; fakat bu sefer bir Amerikan askeri olarak. Askerlik görevi sonrası iyi bir eğitim alan Kissinger, Harvard üniversitesinde doktora yapar. Aldığı bu kaliteli eğitim ona ABD’nin 58. Dışişleri Bakanı olma yolunu açacaktır.

Türkiye’den birkaç isim vermek gerekirse Hamdi Ulukaya ilk akla gelenlerden. Çocukluğunda dağlarda çobanlık yapmış bir isim. Ankara Üniversitesinde okurken siyasi düşünceleri nedeniyle tepki alan Kürt vatandaşı Ulukaya, 1994 yılında ABD’ye iltica eder. Chobani markasıyla yoğurt sektöründe bir çok başarıya imza atan ünlü iş adamı, şu an 8 milyar dolarlık bir şirketin sahibi ve 400 mülteciye istihdam sağlıyor.

Kayseri doğumlu ünlü yönetmen Elia Kazan, 1913 yılında ABD’ye iltica eder. Türkiye’den ayrılma nedenini bazı röportajlarında ara ara dile getirmiştir. Bizzat kendi yaşadıklarından ziyade- ki kendisi göç ettiklerinde çok küçüktür- akrabalarının yaşadıkları onu bu yöne itmiştir. Kayseri’de gördükleri baskı sonucu baba ve amcalarının İstanbul’a gelişi, sefalet, siyasi baskı… Filmlerinden birinde yer alan bir mültecinin uçaktan indikten sonra Amerikan toprağını öpme sahnesi çok eleştirilince şu açıklamayı yapar: “Bir mültecinin neler yaşadığını asla bilemezsiniz. Şu an eğer bir Türk buraya gelse emin olun o da aynı davranışta bulunur.”

Yukarıda burs kazanarak, sermayesini taşıyarak gidenler yerine, özellikle yaşadıkları sıkıntılar nedeniyle ülkelerinden ayrılmak zorunda kalan isimleri yazdım. Her mültecinin zengin, ünlü ya da başarılı olmayacağını bilecek kadar gün görmüşüm. Sadece varılabilecek en son ufuk çizgisini göstermek istedim burada. Yolculuk size kalmış…

MUTSUZLUKTAN GELİYORUM

21 Eylül 2021

DEMİRDEN KAVUŞMA

21 Eylül 2021

Yorumlarınız

  1. Mülteciliğin ikinci şans olarak yazınızda gözlerimizin önüne serilmesi ne güzel. Demek ki insanlığın bir yanında var bu göç edişler. Bir son değil de yeni ve güçlü bir başlangıç olmak da var demek ki pes etmeyenler için! Kıymetli yazar Yahya Ay’a çok teşekkürler!Araştırmanıza, kaleminize sağlık…

    Cevapla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir