KARİĆİ’DEKİ AHŞAP CAMİ

KARİĆİ’DEKİ AHŞAP CAMİ

DOĞAN YÜCEL

Bir bahar günü iki arabayla yola çıktık. Saraybosna’nın batı tarafında Zvijezda (yıldız) dağının zirvesindeyiz. Otobandan 20 km ileride. Yol bir noktadan sonra ancak ormandan tomruk taşıyan kamyonların gidebileceği ayarda. Yağmurlu bir gün ve yol kıştan kalma. Medeniyet geride kaldı. İnternet ve cep sinyalleri kesildi. Sonu gelmeyecek gibi duran orman içinde uzanan çamurlu ve esikli kesikli uzun ince bir yol. Varacağımız noktayı bulma ümidimizin kesildiği bir anda karşımıza çıkıverdi; kayın ormanlarının ortasında bir tepeliğin kenarına kurulu. Bu yüksek dağın zirvesinde küçük bir ahşap cami ayakta. Etrafta yazın içtimaya gelecekler veya sair zamanlarda ziyaret edeceklerin gecelemeleri için odalar ve piknik kulübeleri var. İçtima alanı ince halı gibi bir çimle kaplı. Buradaki eski harabe köyün adı Karići, caminin ise Hajdar Dedina Dzamija (Haydar Dede Karić Camii). Tepenin dört bir yanı uçurum gibi. İnsanların düşmemesi için tabelalar asılmış. Bu yüksek manzaradan karşı dağlarda görünen küçük köyler de olmasa modern hayat ve insan uğramamış hissi veriyor. Dönüşte yolu uzatmak pahasına uzun yoldan geri döndük.

Günümüzde bu eski Müslüman köyü ve çevresinde tek bir Müslüman hane yok. Ancak cami ilk inşasından sonra uzun bir süre Blaža cemaati topraklarındaki köylerin merkezî camiiydi. Bir zamanlar Zvijezda yaylasının tamamı Müslüman köylerle kaplıydı ve bu cami tüm platonun ortasında yer alıyordu. 18. yüzyılın sonunda, tüm Bosna-Hersek’i büyük bir veba salgını vurdu ve bu köyler de etkilendi. Sakinlerinin bir kısmı kaçarak Krivaja, Olovo ve Zavidovići’ye, bir kısmı Visoko’ya göçtü, bir kısmı ise hastalığa yenik düştü. O tarihten sonra bölgede fazla insan kalmadı. Son kalan Müslüman aileler İkinci Dünya Savaşının başlangıcında buradan ayrıldılar. İkincisi de bölgede yaşanan büyük savaşlardan dolayı Müslüman halk bölgeden ayrılmak durumunda kaldı.

Caminin ilk inşasının nasıl olduğuna dair farklı görüşler vardır. Bu görüşlerden ilki Haydar Dede’nin Bosna’daki Osmanlı öncesi halkın kalbini yumuşatmak için gelen diğer dervişlerden olduğu ve burada bir cami yaptığı, diğeri ise bir hayırseverin çevrede İslam’ın yaşanması için buraya bir cami yaptırdığı ve son olarak eskiden keşişlerin riyazete çekildikleri bu noktanın halkının Müslüman olmasıyla yapılarının da camiye dönüştüğü şeklinde. Bunlara ilaveten Osmanlı döneminde bu yüksek platoda Dubrovnik nahiyesi adlı bir beldenin varlığı ve bu caminin de belde ve eski ticaret yolunun üzerinde olması. Üstte sayılan dört görüşten farklı olarak caminin menşei ile ilgili olarak en doğru görüş Bosna Hersek’in en büyük tarihi şahsiyetlerinden biri olan ve Saraybosna’nın büyük bir kısmını inşa ettiren Gazi Hüsrev Bey’in de dahil olduğu görüştür.

Hikayenin bundan sonrasını Sofić’in sözlerine bırakalım:

“Bütün hikaye burada (camide) bulduğumuz ve deşifre etmeye çalıştığımız bir kitapçıkla başladı. Tarihi bir değeri pek olmayan Arap harfleriyle Boşnakça yazılmış bir tür ilmihal kitabı. Kitabın sonundaki bir şey çok ilgimizi çekti ve okuyan arkadaş “Burada Kapetanović Ljubušak ailesinden bahsediliyor” dedi. Meşhur Mehmed-bey Kapetanović Ljubušak’ın da mensubu olduğu bu Hersek beyleri sülalesinin Saraybosna’daki Mutevelići ailesiyle bağları olduğunu tespit ettik. Bu aile Gazi’nin vakfının bekçisi, vekilleri ve müfettişleri olduklarından böyle anılmışlardır. Bu Mutevelići (mütevellioğulları) ailesi Gazi Hüsrev Bey zamanından beri (500 yıldır) varlığını devam ettiriyor. Bir yanda Kapetanović Ljubušak, diğer yanda Mutevelići ve başka bir yanda Gazi Hüsrev-bey. Aralarında bağlantılar var, ama Karići’deki camiyi Gazi Hüsrev-bey’le nasıl ilişkilendireceğiz? Tam bu esnada cami imamı bir izah getiriyor: Bu bölgede aynı zamanda Saraybosna beylerinin (paşalık) arazisi vardı ve Gazi Hüsrev Bey’in vakfının da burada paşanın Saraybosna’daki mülklerinin (cami, imaret…) bakımı için kullanılan kendi arazisi vardı. Camiye Haydar Dede camisi diyoruz, Gazi Hüsrev Bey’in muhasebecisinin adı da Haydar. Haydar Dede, vakfın muhasebesinin başı olarak yılda en az bir kez devletin tüm beylik vakıflarını ziyaret edip malların durumunu kayda geçirmekteydi. Bu vesileyle buraya gelmiş ve bir cami olması gerektiğini düşünmüş olması pek muhtemel. Belki de “Her yıl bir hafta burada olmam gerekiyor, işleri bitirene kadar bir yerde ibadetlerimi de düzgünce etmem lazım’ diye düşündü. Hajdar Dede Karić’in o dönemde camiyi inşa eden Gazi Hüsrev Bey’in muhasibi Haydar olduğu üzerinde durulmalı ve cami muhtemelen 1520- 40 yılları arasında yapılmıştır. En mantıklı ve tarihi kayıtlara uygun olan bu son anlatılandır. Diğerleri birer efsaneden ibarettir.”

Caminin inşa yılı ve tarihi, muteber bir kayıt olmadığı için kesinkes belirlenememiştir. Ancak caminin hareminde caminin yaşı hakkında bilgi verebilecek birkaç nişan (mezar taşı) bulunuyor. Bu taşlara göre caminin yapılışı 18. yüzyılın başlarına ve bir yerde daha net olarak 1716 yılı olarak tespit ediliyor. Üstteki hikayeyle birleştirince Gazi Hüsrev Bey devrinde inşa edilen caminin 1716 yılında esaslı bir tadilattan geçtiği anlaşılıyor.

Buradaki ilk yerleşim Dubrovnik tarihçisi Jakov Lukarević’e göre, Kula Ban tarafından Orta Bosna madenlerini işletme ruhsatı verilen Dubrovnik halkı tarafından Saraybosna yakınlarındaki Ilijaš belediyesi topraklarında kuruldu. Karići’den geçen yol Saraybosna ile Visoko’yu birbirine bağlıyor ve oradan Dubrovnik’e bağlanıyordu. Yani burası aynı zamanda bir tür dinlenme yeri, aslında bir han olarak kullanılıyordu. Yoldan geçen yaya veya süvarilerin dinlenmeleri için bir yer, bir hanın yapılması gerekiyordu. Böylece burada han, zaviye ve cami yapılmıştı.

Camiye giden yol üzerinde çeşitli binaların yanından geçiyoruz. Birçoğu yıkılmış, bazıları yenilenmiş, bazıları ise çoban barınağı olarak kullanılıyor. 300 yıllık bu eserlerin bir kısmının tadilatları hayırseverlerin yardımlarıyla yapılmaya devam ediyor.

Bu bölgeyle ilgili önemli bir diğer hadise ise birkaç yüz yıldır Müslüman halk olmamasına rağmen burada temmuz ayının son haftasında Ayvaz Dede’nin Akhisar’daki (Prusac) içtimasından sonra Küçük Ayvaz adını verdikleri geleneksel bir hatim duasının yapılması. Her yıl temmuz ayının son hafta sonu, Saraybosna Müftülüğünün en büyük ve Bosna-Hersek’teki en büyük Müslüman içtimalarından biri olan geleneksel hatim duası (Hatma Dova) düzenleniyor.

Bosna’da İslam’dan önce de Bogomil Boşnakların yaz aylarında tepeler, su kaynakları, mağaralar gibi yerlerde senede bir dua için buluştukları içtimaları vardı. Karići de bu yerler arasındaydı.

İslam’ın gelişiyle birlikte içtimalar Müslüman adetlerine uygun şekle büründü. Perun, Vesna ve diğer Slav tanrılarına dua edilmez oldu. İnsanlar “yağmur duası” için biraraya gelirdi. Bu Bosna’nın merkezi noktasının kendine has bir cazibesi vardı. Burada her yörenin kendi içtima sırası ve her köyün bir hatma dovası (hatim duası) vardı.

Bir zamanlar Karići çevresinde altı içtima yeri olduğu biliniyor. Bunlardan günümüzde üçünün nerelerde yapıldığı biliniyor, üç tanesi ise bilinmiyor. Şu an sadece içtima Karići’de tertip ediliyor. Aradan geçen iki buçuk asır boyunca Müslümanların bu yüksek tepeye çıkmasının tek sebebi bu içtimalardı. Muhtemelen bu yüzden cami korunmuştur, eğer öyle olmasaydı, cami ayakta kalmayabilirdi.

Caminin bakımını artık Saraybosna Müftülüğü’nün en küçüğü ve Bosna Hersek’teki İslam Birliği’nin en küçüklerinden biri olan Vareš İslam Meclisi yapıyor. Dolayısıyla meclisin fazla maddi imkânı yok ve caminin bakımına kaynak bulmak için onu Ayvaz Dede gibi turistik bir cazibe merkezi olarak sunup sunmamak arasında kalmış. Çok fazla turistin gelmesi çevrenin güzelliğinin de kaybı anlamına geliyor. Aksi takdirde ise bakımına güçleri maddeten zor yetiyor. Camiye imam tayini ve diğer masraflarının karşılanması için maddi yardıma ihtiyaçları var.

Kaynaklar
https://visitvares.com/hajdar-dedina-dzamija-i-doviste-na-karicima/
https://balkans.aljazeera.net/teme/2017/4/1/bih-dzamija-koja-je-bez-dzemata-opstala-250-godina

GÜNDOĞUSUNA AKAN NEHİR

7 Haziran 2023

TAN EYLEDİK

7 Haziran 2023

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir