ADAM  YÜRÜYORDU…

ADAM YÜRÜYORDU…

Ferit CAN / Hollanda

Adam yürüyordu… Sanki yürüdüğü yolun sonunda tüm dertlerine çare bulacakmış gibi, hedefine kilitlenmiş yürüyordu. Bazen anlamsızca hızlanıyor, bazen gölgesine kilitlenmiş bakışları onu koyu bir boşluğa çekiyormuş gibi kendinden uzaklaşıyordu.

Adam içine yürüyordu. Adam kendine yürüyordu.

Neden sonra, odasına geldiğinde, bir kavgadan çıkmış gibi yorgun ve harap hissediyordu kendini. Hâlbuki, rahatlamak için yürüyordu. Hâlbuki, temiz hava almak ve biraz açılmak için yürüyordu. Oysa kalabalık bir grubun arasından, zorla çıkmış gibi hissediyordu bazen…

Adam yürüyordu… İlk adımlarında hafif esen rüzgârı fark etse de sonrasında sadece ayaklarının onu götürdüğü yere gidiyordu. Bir nev’i düşünceleri ile rezonans olmuş ve sanki kendisi ortadan kalkmış gibi hissediyordu.

Adam yürüyordu… Bazen kendisiyle konuşurken yakalıyordu kendini. ‘’Ne garip!’’ diyordu. ‘’Deliriyor muyum?’’ Ezberlenmiş yolları vardı adamın. Ayakları biliyordu gideceği kaldırımları. Zihni başka şeylerle meşguldü. Yürüyüşü ayakları kontrol ediyordu.

“Bu gece biraz yürüyeyim.” diye plan yapmıyor, düşünmüyordu bile. Kendini yürürken buluyordu aniden. Yatağının başında asılı duran ceketini ne zaman alıp giymiş, ne zaman dışarı çıkmış, farkında bile değildi. Bir yürüyüş müptelası mı olmuştu acaba yahut yürüyüş tarafından ele mi geçirilmişti? Tam olarak bilemiyordu. Aslında, yürümek bilincin iştirak etmesi gereken bir eylemdi ama bunun bile farkında değildi.

Adam, yürüdüğünü yatağına uzandığı zaman, ayaklarının ağrısından anlıyordu. Bazen de çok üşüdüğünde geliyordu aklına uzun yürüyüşleri. Nasıl bir hesap görüyordu kendisiyle, o da bilmiyordu. Nereye gittiğini bilemiyordu. Ele geçirilmiş bir bilgisayar gibi hissediyordu kendini.

Bazen kendine kızıyordu. Daha bilinçli ve duyarlı olması gerektiğini hatırlıyordu. Düşüneceği konuları belirliyor, çözüm arayacağı sorunları sıralıyordu zihninde. Ama olmuyordu. Elini baş ucunda asılı duran ceketini alırken yakalıyordu. ‘’Galiba deliriyorum.’’ diye cümleler dökülüyordu ağzından. Ancak ceketinin cebindeki anahtarlar ses çıkarınca kendine geliyordu. Epey yol aldığını fark ediyordu.

Adam yürüyordu…

KALK GİDELİM DOST

29 Haziran 2021

DÜŞÜNMEK ÖZGÜRLÜKTÜR

29 Haziran 2021

Yorumlarınız

  1. Yürümenin insan psikolojisine olumlu etkilerini biliriz. Bir hikayede sürekli yürüyen adamla karşılasınca da düşünüyor insan? Öyle yürüyüp durunca kaybolmuyor mu? Bilinci açık demek ki adamın yürüdükçe de iyileşiyordur o zaman. Cebinden anahtar sesi eksik olmasın yine de.
    Kaleminize sağlık…

    Cevapla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir