29. Lema’nın 4. Mertebesine Dair Bir Söylem Analizi
Emin Osman UYGUR / Almanya
Metinde tematik bütünlük: Metnin girişinde Allah’ın büyüklüğü O’nun Adil, Hâkim ve Hakem olmasına bağlanır. Sonra bunun nedenleri sıralanır. Ardından da bu nedenlere bütün bir varlık aleminden kanunlar sistemi ile misaller verilir ve metin baştan sona ilahi hakikatleri ispat içerir.
Metinde biçimsel bütünlük: Metin tek bir fikir etrafında izahlardan, sistematik delillerden oluşmuş bir bütünlük içinde verilmiştir. Girişte Allah’ın her şeyden büyük olduğu, gelişmede bu fikrin ispatı ve sonuçta her bir varlığın lisan-ı haliyle Allah’ın yegâne ilah olduğunu işaret vurgusu vardır.
Anahtar Kavramlar: Allah, Kâinat, Yaratma, Kanun, Sanat
Kelime ve cümle analizi: Metinde yakın anlamlı kelimeler özellikle kullanılmış ve bununla anlamda zenginlikle birlikte detaylara dikkat çekme sağlanmıştır. “Ve, masnuatındaki intizamatın, mevcudatındaki tezyinatın, kâinatın eczasındaki teşabüh, tenasüb, tecavüb, teâvün ve teânukun, ve her şeyde o şeyin kamet-i kabiliyetine göre kader tarafından şuurlu bir şekilde takdir edilmiş…” cümlesinde pek çok kevnî kanuna birer kelime ile işaret edilmiştir. Ayrıca “hikmet-i âmme, inâyet-i tâmme ve rahmet-i vâsia gibi tamlamalar kullanılarak az kelime ile çok anlam verilmek istenmiştir. Cümleler duyulan geçmiş zaman kipi (mış-miş) ile kurulmuştur ki bu, bilinmeyen zamanda yapılan işleri ifade eder. Bu durumda esere bakıp aklî ve mantıkî izahlara gitmek gerekir.
Metnin ilk ifadesi “Celali yüce olan Allah” tamlamasıdır. Bu ifade metinde izah edilmek istenen ana temadır. Cümlenin sonunda Allah’ın her şeyden nihayet derecede büyük olduğunun söylenmesi, girişte hedef olarak tespit edilen ana temayı tamamlamaya yöneliktir. Metin bu aşamadan sonra en büyük açından yapılan tespitin ispatı ile devam edecektir.
İkinci adımda Allah Teala’nın bazı isim ve sıfatları verilerek fizikî varlıkların dilinden ikna metodunun ilk halkası oluşturulmuştur. Burada adalet, hikmet ve hâkimiyet kavramları üzerinden Allah Teala’nın gücüne ve kudretine işaret edilmiştir. Sonra gelen ifadelerden bu kavramlar olmadan kâinatın yaratılmasının mümkün olmadığına vurgu yapılmıştır. Kâinatın altı günde/safhada yaratılması ancak bir plan yani kader ile mümkündür. Tümden gelim yöntemi ile devam eden metinde kader ve kaza kanunlarından sonra detaylara geçilir ve kâinat içinde devam eden farklı fizikî kanunlara vurgu yapılır. Bunların genel adı sünnetullah denilen kevnî kanunlardır. Kâinatın temizliği, ölüm ve yeniden yaratmalar ile yenilenmesi gibi faaliyetler sünnetullah kapsamında düşünülebilir.
Bu noktada konunun detayı adına inayet ve rahmet kavramları verilmiştir. Rahmet bütün bir varlığı kuşatan bir olgu olarak bu detayda tezyin kavramı ile görülmektedir. Yani her şey çok güzel ve sanatlı bir şekilde yaratılmıştır ki bunda sonsuz bir rahmet vardır ve bu rahmet dolu ilahi sanatın altında da beş farklı kanun vardır:
Kanun Anlamı Örnek
Teşabüh | Benzerlik | Galaksiler |
Tenasüp | Uygunluk | Renk Uyumu |
Tecavüp | Karşılık Vermek | Yağmur-Ağaç |
Teavün | Yardımlaşma | Ağaç-Böcek |
Teanuk | Kucaklaşma | Su-Toprak |
Bu kanunlardan sonra itkan kelimesine atıfta bulunulmuş ve her şeyde bir mükemmellik olduğu ifade edilmiştir. Sanat, itkan kavramına bağlı olarak ifade edilmiştir. Çünkü sanat her şeyde en mükemmel noktayı işaret eder ve bu durumda kâinatta var olan her şey mükemmel bir sanat eseri olmalıdır. Metinde bu hakikatleri ispat için varlıklar içinde görülen farklı sistemlere, düzenler ve kanunlara yer verilmiştir. Bu misaller verilirken bahsi geçen kanunların, sistemlerin hiçbirinin tesadüfi veya kendi kendine olamayacağını gösterilmek istenmiştir.
Metinde tek bir ilah hakikatine dair kâinatın ve hayatın içindeki hareketleri, fiilleri ifade eden ifadelerden örnekler:
Kullanılan Kavramlar Kelime Anlamı Söylem Anlamı
Kâinatın tanzimâtındaki hikmet-i âmme | Tam hikmet | Aklı ikna eden mükemmellik |
tezyinâtındaki inâyet-i tâmme | Tam inayet | Eksiksiz ve devamlı iyilik |
taltifâtındaki rahmet-i vâsia | Geniş rahmet | Her bir varlıkta görülen rahmet |
terbiyesindeki erzak ve iâşe-i şâmile | Kapsayıcı rızık | Her bir canlının ihtiyacına göre rızkın hazır olması |
nebâtâtındaki hakîmâne tedbir | Bitkilerdeki hikmetli işleyiş | Biyoloji ilmi ile bitkilerdeki yazılım, formüller |
hayvânâtındaki kerîmâne terbiye | Cömert ve müşfik bakım | Allah her hayvanı bir denge unsuru olarak var etmiştir |
tahsinâtındaki mehâsin-i kasdiye | İhsan etmesindeki güzel niyet | Allah karşılıksız ve çok nimetler ikram eder |
Bu misallerin sonunda genel bir tanımlama yapılır. Müdebbir-Hakîm, Ehad-i Samed, Mürebbi-i Kerim tamlamaları ile Allah Teala’nın aslında tam olarak nasıl bir icraat ve yaratma yaptığını izah eder.
Esma Kavram Anlamı Söylem Anlamı
Müdebbir-Hakîm | Hikmetle Düzenleyen | Bütün Bilimler Bunu Gösterir |
Ehad-i Samed | Tek ve Benzersiz Olan ve Hiçbir Şeye Muhtaç Olmayan | Her Şey İhtiyaç İçindedir |
Mürebbi-i Kerim | Lütuf ve İkam ile Terbiye | Her Canlının Rızkı |
Bu detaylı misallerden sonra metin semiyotik okuma ile devam eder. Her bir vadi, ağaç, çiçek, meyve, hayvan, toprak veya zerre bu okumada göstergeler olarak yerlerini alır. Kâinatı bir kitap olarak ele alan Bediüzzaman Hazretleri, bu ve benzeri bütün varlıkları birer harf gibi, sembol gibi görür ve okumasını şöyle sürdürür:
Her bir varlık farklı nakışlarda, şekillerde ve detaylarda birer mühür gibidir. Bu mühür her varlıkta vardır ve bütün varlıkların kime ait olduğunu gösterir. Aslında bu sonuca önce bahsedilen beş kanundan yola çıkılarak gelinmiştir. Ayrıca alfabedeki harflerin kendisi dışında bir anlam için bir araya gelmesinde olduğu gibi bütün bir varlık kendisi için var değil bilakis yaratıcısını işaret etmektedir. Sanat yönü ile düşünülünce, her bir sanat eseri kendi sanatkarını gösterir demektir.
Bu bölümde son olarak Vâhidiyet ve Ehadiyet kavramları ile Allah Teala’nın yegâne yaratıcı olması üzerinde durulmuştur. Bu misalin verilmesinde yine kainattaki bütün varlıklarda görülen iki özellik ön plana çıkmaktadır. Her bir varlık kendine ait özellikleri ile Allah Teala’nın sanatı olduğunu gösterir ve bütün varlıklar beş madde içindeki kanunlardan dolayı tek bir elden çıkmıştırlar. Birincisi Ehadiyet, ikincisi ile Vâhidiyet olarak isimlendirilir.
Metinde Allah’ın yegâne ilah oluşuna ve dolayısı ile O’nun büyüklüğüne dair verilen farklı misallerde sürekli insan aklına, bilime ve hayatın içindeki kanunlara vurgu yapılır ve metin Âlem bütün eczâsıyla hep birlikte Lâilâhe İllallah hakikatini terennüm ederler hükmü ile sona erer. Bundan bir önceki paragrafta ise yazar, yeryüzündeki varlıkları kendi varlığı dışında başka bir manaya işarete eden varlıklar olarak misallendirir. “…herbir vâdi ve dağdaki ve herbir sahrâ ve ovadaki herbir çiçek ve meyve, herbir nebat ve ağaç, belki herbir hayvan ve taş, belki herbir zerre ve toprak, nakışla eser mâbeyninde bir hâtemdir.” Varlıklardaki bu mesajlar doğru okunduğunda ise bir şeyin sahibinin her şeyin sahibi olduğu sonucuna ulaşılacaktır.
Bu sonuca ulaşmak için metnin orta bölümünde bazen somut bazen de soyut delillere, şahitlere başvurulmuştur. Kâinatın kalbinde Mabuduna karşı sadık bir aşkın bulması, insanın zaafında tecellî eden kuvvet-i mutlaka öznel, soyut bir delildir. Kâinatın nizamı ve canlıların rızıkları ise somut, nesnel delillerdendir.
Sonuç olarak:
Metinde varlık alemine yaratma çizgisinde genel bir bakış hakimdir. Bu bakışa bağlı olarak varlıklardan ve varlıklardaki sistemden, düzenden, kanunlardan hareketle ve varlıkları bir şekilde okuma ile aklî ve mantıkî bir çıkarım yapılmıştır. Bu çıkarımda genelden özele doğru bir yol izlenmiş ve nihayet bütün varlıkların ortak bir hakikate işaret ettiği ifade edilmiştir. Metin hem yapısal hem de anlamsal açıdan bir amaca kilitlenmiş ve bu amaç doğrultusunda pek çok kavramı tematik olarak bir araya getirmiştir ve bununla bütün ilahi dinlerin işaret ettiği yaratma ve tek ilah hakikatinin çerçevesini çizmiştir.
Tebrikler