İBRAHİM KUZİ
Daha çocuk yaşlarda tüm dünyayı düşlerdi
Gergefle mekiğini ilmek ilmek işlerdi
Cihad meydanlarında aslan gibi kükrerdi
Dem tutan bağrı yanık bülbül Asrın hatibi
Bir hayat yaşıyordu nurlarla sarmaş dolaş
Günlük gıdası çile ve zehirle pişmiş aş
Meyveye durdu derdi yıllarca yavaş yavaş
Dem tutan bağrı yanık bülbül Asrın hatibi
“Davam” deyip sancıyla iki büklüm gezerdi
Sözleri baldan tatlı inci, mercan dizerdi
Uğradığı her yeri çiçeklerle bezerdi
Dem tutan bağrı yanık bülbül Asrın hatibi
Ol Nebiy-yi Zişan’ın sevgili torunuydu
Dertleri O’nun derdi yolu O’nun yoluydu
Ufku maveralarda gözleri buğuluydu
Dem tutan bağrı yanık bülbül Asrın hatibi
Kâh büyük salonlarda, kâh kahvehanelerde
Hayatbahş soluk oldu mübarek camilerde
Hasret hicran yaşadı kaldı gurbet ellerde
Dem tutan bağrı yanık bülbül Asrın hatibi
Asa gibi bükülmüş durmadan inliyordu
Tahta kulübem diyor ev bark istemiyordu
Allah demekten başka bir sevda bilmiyordu
Dem tutan bağrı yanık bülbül Asrın hatibi
Azimet soluklardı vefadan abideydi
Zühdüyle, takvasıyla her zaman dillerdeydi
Asr-ı saadet derdi aklı hep güllerdeydi
Dem tutan bağrı yanık bülbül Asrın hatibi
Gülmek haram diyordu âlemi güldürmeden
Allah deyip yürüdü korkmuyordu kimseden
İslam’ın dertlerini hissederdi derinden
Dem tutan bağrı yanık bülbül Asrın hatibi
Kavgası nefsiyleydi yaka paça olmuştu
Lebaleb sevgi ile merhametle dolmuştu
Ne kışta sararmıştı, ne de güzde solmuştu
Dem tutan bağrı yanık bülbül Asrın hatibi
Taşırdı dünyasını nere gitse yanında
Can deseler verirdi Allah için anında
Yeri yoktu kalbinde şöhretinde, şanında
Dem tutan bağrı yanık bülbül Asrın hatibi
İki can taşıyordu dünyalılara inat
Başı karlı, dumanlı Hakka imanı kat kat
Katma sevdasındaydı köhnemiş hayata tat
Dem tutan bağrı yanık bülbül Asrın hatibi
Cayır cayır yansa da gam izhar eylemezdi
Çektiği sancıları kimseye söylemezdi
Hakkın rızası derdi hiçbir şey beklemezdi
Dem tutan bağrı yanık bülbül Asrın hatibi
Vurana elsiz oldu, sövene aldırmadı
Allah’ın bir kuluna elini kaldırmadı
Canları incitmedi, gülleri soldurmadı
Dem tutan bağrı yanık bülbül Asrın hatibi
Gülünce çehresinde çiçekler açıyordu
Karanlıkları delen ışıklar saçıyordu
Yaşatma derdindeydi alkıştan kaçıyordu
Dem tutan bağrı yanık bülbül Asrın hatibi