TANER DURDAĞI
Bir insanın vatanından koparılması nedir, bilir misin arkadaşım?
Yurdundan ayrılması,
Yuvasına yabancı kalması…
Ana yurdu, baba ocağı derler ya hani,
İnsanı var eden tüm unsurların kaynağıdır vatan.
İnsan bir kez ayrıldı mı vatanından,
Kökünden kesilmiş bir ağaç gibi kalır,
Suya ve toprağa hasret…
Ne yağmur fayda eder o zaman,
Ne de güneşin sıcaklığı.
Hızla sararıp solarsın bir hazan yaprağı gibi.
Bir insanın vatanından koparılması nedir, bilir misin arkadaşım?
Yurdundan ayrılması,
Yuvasına yabancı kalması…
Dağlarını, ovalarını, göllerini, çiçeklerini,
Yaylalarını özlersin.
Keşke bir gün yaşayan bir kelebek dahi olsam,
Özgürce uçsam kırlarında dersin.
Bir kuru ekmeğine,
Bir yudum suyuna muhtaç hissedersin kendini.
Dünyayı verseler, boş gelir.
Güneş batar da ay doğmaz ya,
İşte öyle kararıverir dünyan.
Bir ateş böceğinin ışığına bile muhtaç kalırsın.
Bir insanın vatanından koparılması nedir, bilir misin arkadaşım?
Yurdundan ayrılması,
Yuvasına yabancı kalması…
Bir yerde ölmek,
Başka bir yerde yeniden doğmak gibi.
Konuşmayı yeniden öğreneceksin,
Emeklemeyi, yürümeyi, yemeyi, içmeyi…
Ama bunları anasız, babasız,
Dededen, nineden mahrum yapacaksın,
Doğarken yetim ve öksüz kalmış yavrular gibi.
Annesinin kucağından zorla koparılan bir çocuğun,
Çaresizliğiyle yaşamaya alışacaksın.
Bir insanın vatanından koparılması nedir, bilir misin arkadaşım?
Yurdundan ayrılması,
Yuvasına yabancı kalması…
Yaşanmamış bir çocukluğun,
Yaşanmamış bir gençliğin,
Üzerine gelen ihtiyarlık gibi.
İçinde koca bir boşluk,
Doluluk hissiyle harmanlanmış.
Ağlasan gözyaşların dökülmez,
Gülsen kalbin sızlar.
Sevdiklerini, hayatını geride bırakırsın,
Hasret, yüreğini dağlar.
Ne su dindirir susuzluğunu,
Ne yemek giderir açlığını,
Ne de aldığın nefes giderir boğulma hissini.
Bu yüzden zordur gurbet, arkadaşım,
Bu yüzden acı verir hicret.
Nasıl ki kırkından sonra bir ağaç,
Kök salamaz yeni bir toprakta,
Öyle kök salamıyor insan.
En ufak bir rüzgar,
En ufak bir zorluk,
Yıkar bedenini.
Suyun yokuş yukarı akmaya çalışması gibi,
Kuşun kanatsız uçmaya zorlanması gibi.
Zor, imkansız…
Hicret olmasa idi Allah’ın emri,
Çekilmezdi kardeşim bunun çilesi.