SÜLEYMAN ÇETİNOĞLU
Bilen konuşmaz, konuşan bilmez, hepsi bir Allah kulu Yağız!
Nefreti standart donanım olarak taşır bünyesinde adamcağız.
İçinde nice kof tehdidin barındığı nifak tortularını hep bir ağız
Fakir, yoksul insanlığın sıfır noktasına lansmanını yazacağız.
Nice çakma kahramanlık hikâyesinin, gücün en sevimsiz hali.
Çarpar mı acep vicdan balansının duvarına bilip haram-helali?
Sapaklara, yan yollara öylesine girdik ki astral seyahat sanki.
Dünya tarihinin, asr-ı saadetteki olayların tıpkı ‘ziplenmiş’ hali.
Mizah objesinden başka değiliz biz gömleği arkadan yırtıklar;
Başını dayadığın buhar kaplı gurbet camlarında onca tırtıklar.
Ben yazmaya bıktım, siz okumaya bıkmadınız iç çekişlerimi;
Yarım kalan hayaller devri hazin zamanlar, geri kaldı artıklar.
Saflık derecesinde romantik beklentilerim oldu hep müşterim.
Bir de hakikat cinayeti işlemiş karanlık enstrümanlar histerim.
Kanla, terle büyüttüğüm her tuğlasında çalınan ömrüm, terim;
Birbirine karıştırılmadan ideallerle realiteler, opsiyonu isterim.