TANIDIĞIM YALNIZCA SENDİN

TANIDIĞIM YALNIZCA SENDİN


NUR HAŞİMOĞLU

Afrika’ya ayak basmak
dünyaya doğru ilk adımımdı.
Sana gelmek
dünyaya doğru büyük bir adımdı.
Sıcak, yağmurlu bir gece yarısı
karşımdaydın.
Ardında okyanus.
Okyanuslar gördüm
seninle ilk yüzleştiğimde, senin yüzünde.
Bir yağmur damlası dokunmuştu burnumun ucuna.
Sen ilk kez dokunmuştun bana.
İlk kez el eleydik
-hatta inanması güç-
ilk kez yan yana.
Ama sanki yıllar yaşamıştık baş başa.
Tan ağarırken,
tanımadığım otların arasından geçiyorduk.
Tanımadığım otlar, tanımadığım bir hava, tanımadığım bir yaz kokusu…
Tanıdığım yalnızca sendin.
Çok uzaktan gelmiştim.
Çok uzaktan gelmiştin.
Ve o kuşluk vaktinde
okyanusun kıyısında bir tahta masada
cennet meyveleri yiyorduk.
Göz göze bakıyorduk korkusuz,
uykusuz ve mesut.
Masada herkes yabancıydı;
meyveler, sesler, hisler…
Yükselen güneş bile başka, çok başkaydı.
Başkaydı buralılar gibi yanık tenin.
Buralı olsa da yüreğin
memleketin başkaydı senin.
-ben zaten başka bir iklimdenim-
Başkalıklar masasıydı bu anlayacağın.
Tanıdığım yalnızca sendin.
Bu sıcak hava
nem
ve tuz kokuları arasında.
Her şeyle tanıştım zamanla.
Zaman aktı.
Günler devirdik, çoğu yalın ayaktık
koşar adım
sıcak kumlarda.
O kumlar birikti parmak aralarımızda.
Birikti aşklar.
Birikti düşler.
Yorulmaz umutlar birikti.
Üzerimizde hafif ketenler,
hafifleyen omuzlarımız, suya bıraktığımız yükler…
Avuçlarımızda
biriktirdiğimiz hikayeler,
süssüz cümleler
dudaklarımızda,
esirgemediğimiz bir şefkat
ve gözlerimizde cömert bir aşkla
sanıyorum yeniden doğduk hayata.

ULAY'A BAKIŞ

26 Eylül 2022

İLK DENEYİM

26 Eylül 2022

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir