KLAVYE

FERİT CAN / HOLLANDA

Royal veya Remington marka, siyah ve duruşu heybetli daktilolara nazaran, daha mütevazı duruşları olsa da masaüstü veya dizüstü bilgisayarların da kendilerine özgü bir duruşları vardır ve bu duruş belli ki vakarını, ciddiyetini kalemden, kitaptan ve yazıdan tevarüs etmiştir.

On parmak daktilo veya klavye kullananların ben de uyandırdıkları histen olsa gerek, o mahir insanların aralarında bulunma lüzumu hissetmiş ve bunun için egzersizler yapmışımdır.

Halen hızlı yazan birisini gördüğümde, dikkatim yoğunlaşıverir. Parmaklarına mı yoksa ekrana mı bakıyor, tuşlara bakmadan yazabiliyor mu diye inceden inceye keserim klavyeyi kullanan kişiyi. Çıkan tuş seslerinin uyumundan, ne kadar silme işlemi yaptığını hesap eder, kendimce bir değerlendirmede bulunurum.

Benim de hayal ettiğim noktaya gelebilmem için daha çok çalışmam lazım, hele internetten uçan parmakların görüntülerini seyredince, insanın “ben de yazı mı yazıyorum” diye kendisini sorgulaması kaçınılmaz oluyor.

Aslında bu girişi, bir tespiti sizinle paylaşmak için bu kadar uzattım. Çevremizde bilgisayar ile iştigali olmayan kimse kalmadı. Hele hele genç arkadaşlarımızın zamanlarının hatırı sayılır bir yekûnunu bilgisayar başında geçirdikleri dikkate alındığında, ortaya çıkması beklenen klavye kullanım hızı, büyük bir inkârın korkunç resmini ortaya koyuyor.

On parmak yazı eğitiminin bize tam olarak verilmiyor olması, insanımızın dört parmaklarını yumup sadece iki işaret parmakları ile klavye üzerinde varlık içerisinde darlık sergilemesine haklı bir mazeret oluşturamaz elbette. Bizler bir program veya internet üzerinde kendi kendimize bir eğlence havasında bu yeteneğimizi hızlı ve görünür kılabiliriz.

Esasen bu yazıyı okuyanlar arasında; “adam besbelli yazacağı yazının konusunu araştırırken, konu darlığından, tembellik gösterip içinden geçirdiği en yakınından başla işareti ile klavye üzerine yoğunlaşmış” diye beni itham edenler haksız sayılmazlar.

Ama bu satırları yazan, on parmaktan sadece ikisinin kullanılmasını evvela bir haksızlık olarak telakki etmektedir ve bu parmakların klavye üzerindeki yerlerini aldıklarında, hayatınıza ne kadar rahatlık getirdiğini göreceğinizden de emindir.

Üstelik havası da bonusu…