Büşra Günhan Ekinci / Fransa
Toplum her geçen gün hatalarını kusar oldu. Taciz, tecavüz gibi iğrenç davranışlar gizli kapılar ardında olurken bundan daha beteri olan çocuk düşmanlığı yüzünü gösterdi. Bencilleşmenin bireysellik olduğu zannedilen şu dönemde ayrışmanın dil, din, ırk, mezhep, cinsiyet gibi unsurlardan çıkıp yaş gruplaşmasına kadar varması, bunun dillendirilecek kadar cesaretli olunmasına pes doğrusu.
Toplum yapısının kimlerden oluştuğu, hatta en başa sarıp, ‘toplum’ kavramını yeniden öğrenmek şart!
60 yaş grubu -bu yaşta küçükten mi akıl alınır tavır ve düşüncesiyle- Z kuşağını beğenmeyip ötelediyse, Z kuşağı denen en genç, dinamik ve bu çağın çocuklarının yaşlılara söylemleri de o kadar kötüleşti.
‘Küçüğe sevgi, büyüğe saygı’ değerimiz vardı, unutuldu.
20’li, 30’lu yaşlar okul, mezuniyet, evlilik, çocuk görselleri paylaşan, niye yaşaması gerektiğini bilmeyen; 40’lı, 50’li yaşlar ise ‘büyüklere mi uysak küçüklere mi’ arafında, en önemlisi 10-20 yaş grubu TikTok ve sosyal medya derdinde. Çünkü orası sessiz çığlık meydanı. Büyüklerin istediği gibi dıştan görünümü sessiz; çocukların istediği gibi sınırsız, coşkulu serbestlik.
Gelelim 0-10 yaş grubuna. Ebeveynlere bağımlı oldukları aşikâr olan bu yaş grubu ya ebeveynden ayıralım ya da ebeveyni ile yok olsunlar, yani her türlü rahatımız kaçmasın zihniyeti çocuksuz alan fikirlerine sebep oldu. Restoranla başlayan bu durum ilerde her yere uygulanabilir. Hatta çocuk ve üzeri çarpı işareti düşünebiliyor musunuz? Fıtratlarının henüz bozulmadığı gülmek, konuşmak , toplumla alakalı her şeyi topluma karışarak ögrenecekleri bu süreçte toplumdan uzak tutularak nereye varılmak isteniyor acaba ?
Bir selam bile vermeyen genç nesli gören büyükler işi saygısızlık, terbiye görmemiş olarak addediyor. Unuttukları bi şey var ki bu ahlakı öğretemeyen de yine toplumun büyükleriydi.