PUSU

PUSU

EMILY YARAMIS

yas tutmuş inliyor melekler
bu kadarda olur mu canözsüz kelekler
derdime dert ekler dertten bihaber
cankatili canansız kelebekler
dedimse de kendilerine narince bir hayvan sıfatı
yoktur eğerlerinin hükümsüz lafı
lakin yakmıştır yüreğimde kor bir ataşı
derceste etmiştir aklımın ahı
felekte şaşmıştır bu nasıl cadı avı
bu nasıl hükümsüz bedevi şarabı
ecelsiz vakittir sonlanan haller
yargıda verilmiş çetrefil yollar
odalar seçilmiş derinden
inleyen nağmeler en ederinden
dışarda bekleyen çift çift ulu gözler
ahı sarar mı cihanı boncuksuz özler
katli vacipti içte yanan
kora dönmüş bekleyen alevden közler
incitme ruhunu diye inleyen
yol gözlemekten vazgeçip
kaderini dinleyen
soluksuz ömrünü anında yitiren
gökkubbe altında mesaisiz yiğitler
özünde közünü harmanlayan
ciğerine cansuyu sepeleyip kan kusan
sandalyede yudum yudum pusu
zindanda hevessiz ezber tutan
evveli ahiri zimamsız yiğitler
ey başıbozuk avare ömrüm
ne varını bildin ne yoğunu sordun
varıp da varamadın
varıp da bulamadın
susadıkça susadın
yandıkça yandın
baharını kışa kışını ayaza sardın
ey göklerden ulu gönlüm sen kime niye bu kadar yandın!

NAMAZ İBADETLERİN FİHRİSTESİ GİBİDİR

23 Ağustos 2023

HİZMET NEDİR, NE DEĞİLDİR?

23 Ağustos 2023

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir